Para mı? Sağlık mı ?

     Pastacılık ürünleri arasındaki fiyat farkının sebepleri neler?
Gerçekten verdiğimiz parayı hak ediyor mu ? Yoksa mekanla mı alakalı ?
Bu yazıda bu sorulara cevaplar arayacağım.
    İyi bir pasta ve hamur işi yemek isterseniz, içeriğinde kullanılan malzeme çok önemli,İyi bir çikolata  Tereyağı ve hayvansal kaynaklı kremalar şart! Tereyağı ve hayvansal krema kullanan bir firmada tabikide bunu fiyatlara göreceksiniz.
  Yok ben almıyım margarin ve yapay bitkisel krema (şanti) toz karışımlardan hazır ürünler benim damağıma göre derseniz o başka ! ama onların içeriklerinden de bahsetmek istiyorum. Ucuz yiyeyim derken neler yiyoruz bir bakalım.

  1.   Tereyağından kaçarak daha ucuz ürün ve daha çok kar felsefesiyle kullanılan margarinler yani ismini çok duyduğumuz "Trans yağ" .


Peki bu kadar merak edilen ve diyetisyenler tarafından  sıklıkla tüketilmemesi tavsiye edilen trans yağ nedir?


Kimyasal olarak baktığımızda sıvı yağlardan biraz farklı olduklarını görmekteyiz. Göze çarpan ilk bulgu ise; doğal yağ olmayışlarıdır. Yani tamamen sentetik, yapay yağlardır. Trans yağların elde ediliş şekillerine baktığımızda,yine sıvı yağların ana madde olarak bulunduğu ancak bu sıvı yağlara ilaveten bir de hidrojen kullanıldığını  görmekteyiz.Trans yağlar; sıvı bitki yağlarının hidrojen ile ısıtılması sonucu oluşan yağlardır. Kimyasal  bir tanım yapılacak olursa; sıvı yağların çoklu bağlarının hidrojenle doyurularak katı hale getirilmesidir. Doğada bulunmayan bu sentetik trans  yağ asitlerini malesef vücudumuz tanıyamaz. Hidrojenlenmiş yağ olarak da bilinen bu yağlar ne kadar hidrojene doyurulursa, o kadar daha katı hale dönüşümü hızlanmaktadır.

Trans Yağların Zararları Nelerdir?
Yapılan araştırmalar ilk bakışta masum gibi görünen bu yağların oldukça tehlikeli sonuçlar oluşturduğunu göstermektedir. Birçok ülke besinlerde trans yağ kullanımını azaltmaya ve kısmen kaldırmaya gitmiştir. İnsan hayatı için gerekli olmayan bu yağlar özellikle erken ölümlerde önemli bir etken olarak görülmektedir. Bilinen en önemli zararlarından biri; kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterolünü artırması ve iyi kolesterol olan HDL kolesterolünü azaltmasıdır. İnsan vücudunun üretmediği bu yağ, besinler ile vücudumuza girmektedir.

Yapılan araştırmalar da göstermiştir ki; trans yağ seviyesi yüksek olanların  kalp krizi geçirme riski üç kat daha fazladır. Hidrojen yapısının değiştirilmesinin hiçbir faydası olmadığı gibi küçük bir yağ  olması sebebiyle de damara hızla yapışma özelliği göstermektedir. Bu da kötü kolesterolün hızla artırması demektir. Kanser ve obezite bilinen zararlarındandır. Ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatarak diyabete  sebebiyet vermekte ve vücutta lipoprotein A miktarını artırarak kalp hastalıklarını oluşturmaktadır. Bunlara ilaveten bir de kas kaybı etkenini eklersek, neden köşe bucak bu yağdan ve bileşiminin bulunduğu besinlerden kaçmamız gerektiğini daha iyi anlayabilmekteyiz.


Tüm bunlara ilaveten genelleme yaparsak hidrojenize yağların sebep olduğu hastalıkları şöyle sıralayabiliriz: Kanser, obezite, diyabet, kalp hastalıkları, kısırlık, kötü kolesterol artışı, iyi kolesterol azalışı,karaciğer fonksiyon bozukluğu, Alzheimer ve Parkinson sebebiyeti, hücre fonksiyon bozukluğu, kandaki yağ oranı yüksekliği,anne sütü kalitesinde düşüş, düşük doğum riski vb.



2.Hazır toz karışımları (şanti ,toz krema vs) eğer ki aradığınız ucuz pasta ise şüpheniz olmasın tamamen içeriği toz hazır kremalar ve hazır toz şanti kullanılmıştır.Buradada karşımıza modifiye nişasta çıkmakta .


Peki nedir bu modifiye nişasta?

Son zamanlarda yeni bir tartışma başladı. Bazı firmaların farklı ürünlerinde ambalaj üzerine GDO’ludur yerine "modifiye mısır nişastası" ibaresini kullandığı iddia ediliyor.
Peki ürünlerin üzerinde yazan "Modifiye mısır nişastası" ne anlama geliyor?
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Turhan Tuncer konuyla ilgili, "GDO’lu kullanımı halktan saklamanın bir yöntemidir. Bir vatandaşın kesin ve kesin ne yediğini bilmek hakkı." dedi.
Ziraat Mühendisleri odası konuyu bu şekilde değerlendirirken firmalar ürünlerinde kesinlikle GDO olmadığını savunuyor.
Firmalar, "modifiye mısır nişastasını" mısırdan elde edilen doğal nişastanın kullanılacak ürünün özelliklerine göre fiziksel ve kimyasal yapısının değiştirilmesi olarak yorumluyor.

GDO zararları ise saymakla bitmez zaten.
BU BİR ÇOK FİRMANIN KULLANDIĞI ŞANTİ POŞETİNDEKİ BİR UYARI!

              

           Bir diğer bir soruysa şu;
           her pahalı ürün bu zararlı maddeleri içermiyor mu?

Şu bir gerçek şanti kaplı o pastaları iştahla yiyen ve seven bir milletiz. Bu sebeple en iyi dediğimiz markaların vitrinleri bile bu pastalarla dolu.
          Benim şahsi fikrim o çok iyi sandığımız Avm lere kadar girmiş birçok ünlü marka o ucuza satanlardan hiçbir farkı yok! Acı ama gerçek bu.

    Benim size tavsiyem alış veriş yaptığınız yere sorun ;
  1. İçerisinde margarin mi var tereyağımı ?
  2. Şanti ve bitkisel kremalar mı yoksa hayvansal kremalar mı kullanılıyor?
  3. Dışı şanti ile kaplanmış ürünlerden mümkün oldukça uzak durun?
Tabi ki  son seçim sizin.Cebimizi düşünürken sağlığımızı göz ardı etmeyelim.

Tüketiciler kadar bilinçli üreticilerde gerekli tabi ki... hep maliyet odaklı düşünüp bu ürünlere yönelmemeliler.

    Herşey dozunda iyidir. Tatlı ve pastalarda öyle aşırıya kaçmadığımız sürece ve doğru seçimler yaparak kaliteli ürünlerle üretilmiş yerlerden satın alarak tüketilmesinde bir sakınca görmüyorum.
Seçim sizin..
Afiyet olsun..




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meringue (mereng)

Natal Eriği ,Carissa Macrocarpa (Natal Plum)

Şeker şurubu ve Karamel Şeker Sıcaklık Grafiği